Pain Killer.

tarafından **Play** Paz Kas. 21, 2010 8:38 pm

Serious Sam piyasaya sürülüp ilgi gördükten sonra yapımcılar böyle bir türün ne derece eğlenceli olabildiğini gördüler. Bir oyun motorunun tanıtımı için yapılan Serious Sam, yapımcılardan çok oyuncuların ilgisini çekti kısacası. Fazla düşünmeden, düşünmediğimiz zamanı ise üzerimize gelen düşmanlardan kaçarak değerlendirdiğimiz, hopladığımız zıpladığımız ve bolca mermi harcayarak geçirdiğimiz bir oyundu Serious Sam. Daha sonra Will Rock geldi, Serious Sam’e olan benzerliği inkar edilemezdi. İlgi uyandıracak kadar da başarılı bir oyun değildi açıkçası. Son dönemde ise Serious Sam’e benzer sayılabilecek fakat pek çok yeni özellik ile karşımıza çıkan FireStarter piyasaya sürüldü. Painkiller ise yine Serious Sam tadında bir FPS. Serious Sam taklidi olmaktan öte, pek çok yeni özellik vaat ediyor.

Cennetten çıkma asker
Painkiller düzgün bir yaşayışa sahip olan Daniel Garner adındaki bir zat-ı muhteremin trafik kazası geçirip ölmesi ile başlıyor. Garner ölülerin katına geldiğinde cennetin kapıları yüzüne kapatılır. Tabii sebebini anlaması pek zor olmaz. Cennet ve cehennem arasındaki savaş şiddetli bir şekilde devam etmektedir. Cennetin figüranları tükenmekte olacak ki artık yeni merhum kabul edilmiyorordur. Garner da pek çok cennetlik gibi savaşın ortasına sürülür. Artık cennete girmek için savaşmalı ve hayatta kalmalıdır. Ölü bir insanın daha ne kadar ölebileceği ayrı bir soru fakat yanıtı oyunun kendisinden başka kimse veremez.
Garner öldürdüğü düşmanlardan çıkan ruhları toplayacak ve cehenneme gönderdiği her yüz ruh için özel güçler kazanacak. Böylece kendisini bir farklı türlerdeki şeytanlara çevirebilecek ve kazanacağı özel güçler yardımı ile düşmanlarını rahatlıkla yok edebilecek. Bu güçler sadece direk olarak düşmanları yok etmek için değil elbette, görüş şeklini değiştiren güçler de olacak.

Tabii, Painkiller hikayenin sıkça oyuncunun gözüne sokularak vurgulandığı bir oyun değil. Yani oyunu oynarken konuşma sahneleri, hikayeyi tamamlayıcı olaylar gibi şeyler yerine 100 kadar düşmanla karşı karşıya geleceğiz. Eh bundan ne kadar çok hikaye öğesi çıkartılırsa işte hikaye vurgusu da bu kadar olacak.

Cennetle cehennem arasında…
Garner cehennemin ordularına karşı farklı yerlerde, pek çok düşmana karşı savaş verecek. Mezarlıklar, katedraller, kiliseler, kaleler gibi gotik yapıların yanı sıra, hava alanları, inşaatlar gibi daha modern sayılabilecek yerler de avlanma mekanımız olacak. Bana kalırsa bir oyunda gotik tasarımlı binalar varsa, oyuna ısınmak için gerekli atmosfer rahatça sağlanabilir. Tabii, sadece gotik mimari ile iş bitmiyor. Bu sadece artı bir özellik. Karşılaşacağımız düşmanlar da cehenneme yakışır bir şekilde zombiler, iskeletler, zebaniler ve cehennemden fırladıklarını rahatça anlayabildiğimiz türlü türlü yaratıklar olacak. Ayrıca bol sayıda bölüm sonu canavarı olacak ve bunların oyuncuya epey ter döktüreceği söyleniyor. Tasarlanan ortam ve yaratıklarla yapımcılar aksiyon yaşarken bir yandan da korkup fazladan adrenalin salgılamamızı düşünüyorlar sanırım ama bizim korkumuz yok, gelsinler!
cılı motor
Yapımcılar kendi tasarladıkları bir oyun motorunu kullanıyorlar. İsmi bile ne kadar etkili olacağını gösterir şekilde “PAIN” olarak kararlaştırılmış. Tabii bu motorun üzerine eklentiler de yapılmış. Havoc ve Ragdoll motorları sayesinde nesnelerin ve yaratıkların daha gerçekçi bir şekilde hareket etmeleri sağlanmış. Yapımcılar çevrenin deforme olabileceğini belirtiyorlar. Vurulan düşmanlar havaya fırlayacaklar, takla atacaklar, henüz ölmemiş düşmanların üzerine düşüp onları sersemletecekler. Ayrıca etrafında bulduğu kasa, taş, çatı gibi acıtabilecek ağırlıktaki şeyleri büyük bir sevinçle Garner’a fırlatabilecek bölüm sonu canavarlarının bulunması çevre ile etkileşimin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor.

Oyun atmosferi oldukça başarılı bir şekilde tasarlanıyor. Gölgeleme, ışıklandırma, partikül efektleri özenle hazırlanıyor (gittim bizzat kontrol ettim, el değmeden üretiliyor hepsi, kompüterde). Haritalardaki atmosferi tamamlayan kaplamalar ve modellemeler ile birleştirildiğinde grafikler bakımından tam bir görsel ziyafet çekeceğimiz belli oluyor. Karakter tasarımlarına da bir o kadar önem veriliyor. Hareketlerinin çok daha yumuşak ve akıcı olması için yapımcılar ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar (takdir ettim çocukları).

Painkiller’da yapay zekanın da oldukça gelişmiş olacağı söyleniyor fakat aşmış düşmanlar beklemeyin. Etrafta çok fazla düşman olacağı için hepsinin zeki olacağını beklemek yanlış olur. Ayrıca yüz tane yaratığın yapay zekası işlemci kullanımını da inanılmaz boyutlara getirecektir. Fakat yapay zeka oyuncuyu zorlamak için elinden geleni yapacak. Gruplar halinde saldıracak ya da direk üstünüze bodoslama dalacak. Böyle bir oyunun zevki de başka türlü çıkmaz zaten.

Toplu zebani avı
Painkiller multiplayer moduyla da oldukça doyurucu bir oyun olacak gibi. Deathmatch (önüne geleni öldür), Team Deathmatch (önüne geleni öldür ama bir zahmet takım arkadaşlarını vurma) gibi klasik modların dışında pek çok yeni mod eklenmiş. Yapımcı firmanın ismini alan People Can Fly modu deathmatch’in değiştirilmiş hali. Teke tek oynanıyor ve oyuncular sadece roket atar ya da elektrikli testere kullanıyorlar. Karşı tarafı roket atar ile vurup testere ile kesmeye çalışacağınız psikopat bir ortam işte, tombaladan sonra en sevdiğimiz aile oyunu olmaya aday. Voosh modunda herkes aynı silaha ve sınırlı mermiye sahip olacak ve bu silahlar oyun içinde belirli aralıklar ile değişecek. Light Bearer modunda ise oyuncuların üzerlerinden çıkartamadıkları bir Quad Damage (dört kat hasar) bulunacak ve oyuncu ölünce üzerinden düşürecek. Quad Damage en son kimin üzerinde kalırsa o birinci olacak.
Bu eğlenceyi oyunu hazırlarken yapımcılar sistem gereksinimlerinin fazla yüksek olmamasına çalışmışlar ama işte onu becerememişler. Eh artık eski PC sahiplerinin (ve tabii benim) yeni bir bilgisayar edinmelerinin zamanı geldi zaten. Oyunun GeForce 3’ün altında çalışmayacağı söyleniyor. 1.5 GHz işlemci ve 384 MB RAM de (almışken 512’ye tamamlarsınız zaten) minimum gereksinimler arasında.

Yapımcılar, oyunun sesleriyle de bizi vurmayı planlıyor. Gerçekçi ve derinden gelen sesler sayesinde oyunun atmosferi tamamlanacak ve daha gerçekçi ve korkunç bir oyun yapısı ile karşılaşacağız. Ayrıca rock ağırlıkta olmak üzere hazırlanan gaz şarkılar sayesinde oyunun heyecanının arttırılması planlanıyor.

Painkiller’ı açıklarken Serious Sam’e atıfta bulunmuş olabilirim fakat gerek atmosfer gerekse oynanış bakımından iki oyun büyük farklara sahip. Yapımcılar Devil May Cry gibi farklı ve başarılı oyunlardan etkilendiklerini de gizlemiyor. Doğru şekilde etkilendikten sonra hiçbir sakıncası yok. Her ne kadar fazla beyin gerektirmeyen bir oyun olsa da mod desteği ve mod yapımcıları için bir topluluk sitesinin kurulacak olması oyuna karşı duyulan ilgiyi arttırabilir.

Pain Killer. Painki10